Kaygı bozuklukları İnsanın kaygılanmak için öyle çok nedeni var ki… Kendimize ilişkin kaygılar, çevremize ilişkin kaygılar, kimi zaman da dünyanın gidişine ilişkin kaygılar. Bazen de sebebi bilinmeyen kaygılar. Kaygı, yaşamımızın normal ve çoğunlukla da olumlu bir parçasıdır ancak aşırı kaygı yaşamı olumsuz etkiler. Kaygı bozuklukluğu genellikle üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık duygusu, acizlik, sonucu bilememe ve yargılanma gibi karmaşık duyguların iç içe geçtiği karmaşık bir durumdur. Kişi sürekli kaygılıdır ve bunlarla baş etmekte zorlanır. Panik bozukluk kişinin kaygılarını çok yoğun yaşadığı, zaman zaman kendisini delirecekmiş, aklını kaybedecekmiş gibi hissettiği bir durumdur. Fiziksel bazı belirtilerin de eşlik ettiği bu durumda en sık dile getirilen belirti kalp sıkışması ve nefes alamama şeklindedir. Travma sonrası stres bozukluğu kişinin hayatındaki travmatik/zor/acı bir olay sonrasında yaşadığı zorlu süreci ifade eder. Olayın tekrar tekrar yaşanması ve kişiye acı vermesi en belirgin özellikleridir. Bu durumla baş etmede genellikle zorluk yaşandığı bilinir. Takıntılı düşünceler ve davranışlar insanın yaşamını bazen çekilmez hale getirecek kadar fazla olabilir. Zihnin sürekli istenmeyen ve rahatsız edici düşüncelerle dolu olduğu ve kişinin bunlarla baş edebilmek için bazı ritüel davranışlar geliştirdiği durumları ifade eder. Kirli şeylere dokunmakta zorlanma veya kirlenme ile ilgili düşünceler ve temizlemek için sürekli yıkama davranışları, sevdiğiniz insanların zarar göreceğine ilişkin düşünceler, yaptığınız ya da bildiğiniz şeylerden emin olamama ve tekrar tekrar kontrol etme davranışları, içinizden sayı sayma, çizgilere basmamaya çalışma, gereksiz şeyleri biriktirme gibi davranışlar şeklinde görülebilir.